46/AHKÂF-28
فَلَوْلَا نَصَرَهُمُ الَّذِينَ اتَّخَذُوا مِن دُونِ اللَّهِ قُرْبَانًا آلِهَةً بَلْ ضَلُّوا عَنْهُمْ وَذَلِكَ إِفْكُهُمْ وَمَا كَانُوا يَفْتَرُونَ
AHKÂF-28 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Fe lev lâ nasare humullezînettehâzu min dûnillâhi kurbânen âliheh(âliheten), bel dallû anhum, ve zâlike ifkuhum ve mâ kânû yefterûn(yefterûne).
AHKÂF-28 Ayeti Türkçe Meali: Allah’tan başka, yakınlık sağlaması için ilâhlar ittihaz ettikleri zaman onlara yardım etmeleri gerekmez miydi? Hayır (putlar), onlardan saptılar (uzaklaştılar). İşte bu, onların yalanları ve iftira etmiş oldukları şeydir.
1. | fe | : artık, böylece, o zaman |
2. | lev lâ | : olmaz mıydı |
3. | nasare humullezînettehazû | : onlara yardım etseydi, o edindikleri |
4. | min dûnillâhi | : Allah'tan başka |
5. | kurbânen | : rıza kazanmak, yakınlık sağlamak (için) |
6. | âliheten | : ilâhlar |
7. | bel | : hayır |
8. | dallû | : kayboldular, gizlendiler |
9. | an hum | : onlardan |
10. | ve zâlike | : ve işte bunlar |
11. | ifku-hum | : onların en büyük yalanları |
12. | ve mâ kânû | : ve oldukları şey |
13. | yefterûne | : uydurdular, iftira ettiler |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.