46/AHKÂF-8
(46) AHKÂF Suresi
Âyet - 8 Cüz - 1
|
5
6
7
8
9
10
11
|
أَمْ يَقُولُونَ افْتَرَاهُ قُلْ إِنِ افْتَرَيْتُهُ فَلَا تَمْلِكُونَ لِي مِنَ اللَّهِ شَيْئًا هُوَ أَعْلَمُ بِمَا تُفِيضُونَ فِيهِ كَفَى بِهِ شَهِيدًا بَيْنِي وَبَيْنَكُمْ وَهُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ
AHKÂF-8 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Em yekûlûnefterâh(yekûlûnefterâhu), kul iniftereytuhu fe lâ temlikûne lî minallahi şey’â(şey’en), huve a’lemu bi mâ tufîdûne fîh(fîhi), kefâ bihî şehîden beynî ve beynekum ve huvel gafûrur rahîm(rahîmu).
AHKÂF-8 Ayeti Türkçe Meali: Yoksa “Onu uydurdu.” mu diyorlar? De ki: “Eğer onu ben uyduruyorsam, o taktirde Allah’tan bana gelecek bir şeye siz mani olamazsınız. O, O’nun (Kur’ân) hakkında daldığınız şeyleri (yaptığınız iftiraları) en iyi bilir. Benimle sizin aranızda O’na (Kur’ân-ı Kerim’e) şahit olarak O (Allah) yeter. Ve O; Gafur’dur, Rahîm’dir.
1. | em | : mi, yoksa, veya |
2. | yekûlûne | : derler, diyorlar |
3. | ifterâ-hu | : onu uydurdu |
4. | kul | : de |
5. | in iftereytu-hu | : eğer onu uydursaydım |
6. | fe | : o zaman, o taktirde |
7. | lâ temlikûne | : siz tutamazsınız, mani olamazsınız |
8. | lî | : bana |
9. | min allahi | : Allah'tan |
10. | şey'en | : bir şey |
11. | huve | : o |
12. | a'lemu | : daha iyi bilir, en iyi bilir |
13. | bi mâ | : şeyi, şeyleri |
14. | tufîdûne | : taşkınlık yapıyorsunuz, lâfa dalıyorsunuz |
15. | fî-hi | : onun hakkında |
16. | kefâ | : kâfi, yeter |
17. | bi-hi | : ona |
18. | şehîden | : şahit olarak |
19. | beynî ve beyne-kum | : benimle sizin aranızda |
20. | ve huve | : ve o |
21. | el gafûr | : gafurdur |
22. | er rahîmu | : rahîmdir |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.