3/ÂLİ İMRÂN-168
الَّذِينَ قَالُواْ لإِخْوَانِهِمْ وَقَعَدُواْ لَوْ أَطَاعُونَا مَا قُتِلُوا قُلْ فَادْرَؤُوا عَنْ أَنفُسِكُمُ الْمَوْتَ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ
ÂLİ İMRÂN-168 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Ellezîne kâlû li ihvânihim ve kaadû lev atâûnâ mâ kutil(kutilû), kul fedreû an enfusikumul mevte in kuntum sâdıkîn(sâdıkîne).
ÂLİ İMRÂN-168 Ayeti Türkçe Meali: Onlar (münafıklar), kendileri oturdukları (savaşa gitmedikleri) halde, savaşa katılan kardeşleri için: "Eğer bize itaat etselerdi, öldürülmezlerdi." dediler. (Onlara) de ki: "Eğer (sözünüzde) sâdık kimselerseniz, haydi ölümü kendinizden savın."
1. | ellezîne | : onlar |
2. | kâlû | : dediler |
3. | li ihvâni-him | : kardeşleri için |
4. | ve kaadû | : ve oturdular |
5. | lev atâû-nâ | : eğer bize itaat etselerdi |
6. | mâ kutilû | : öldürülmezlerdi |
7. | kul | : de, söyle |
8. | fe idreû | : o zaman, haydi savın |
9. | an enfusi-kum | : kendinizden |
10. | el mevte | : ölüm |
11. | in kuntum | : eğer siz .... iseniz |
12. | sâdıkîne | : sâdık kimseler |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.