3/ÂLİ İMRÂN-7
(3) ÂLİ İMRÂN Suresi
Âyet - 7 Cüz - 1
|
4
5
6
7
8
9
10
|
هُوَ الَّذِيَ أَنزَلَ عَلَيْكَ الْكِتَابَ مِنْهُ آيَاتٌ مُّحْكَمَاتٌ هُنَّ أُمُّ الْكِتَابِ وَأُخَرُ مُتَشَابِهَاتٌ فَأَمَّا الَّذِينَ في قُلُوبِهِمْ زَيْغٌ فَيَتَّبِعُونَ مَا تَشَابَهَ مِنْهُ ابْتِغَاء الْفِتْنَةِ وَابْتِغَاء تَأْوِيلِهِ وَمَا يَعْلَمُ تَأْوِيلَهُ إِلاَّ اللّهُ وَالرَّاسِخُونَ فِي الْعِلْمِ يَقُولُونَ آمَنَّا بِهِ كُلٌّ مِّنْ عِندِ رَبِّنَا وَمَا يَذَّكَّرُ إِلاَّ أُوْلُواْ الألْبَابِ
ÂLİ İMRÂN-7 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Huvellezî enzele aleykel kitâbe minhu âyâtun muhkemâtun hunne ummul kitâbi ve uharu muteşâbihât(muteşâbihâtun), fe emmâllezîne fî kulûbihim zeygun fe yettebiûne mâ teşâbehe minhubtigâel fitneti vebtigâe te’vîlihi, ve mâ ya’lemu te’vîlehû illâllâh(illâllâhu), ver râsihûne fîl ilmi yekûlûne âmennâ bihî, kullun min indi rabbinâ, ve mâ yezzekkeru illâ ulûl elbâb(elbâbi).
ÂLİ İMRÂN-7 Ayeti Türkçe Meali: Kitab'ı sana indiren O'dur. Onun bir kısmı muhkem (hüküm ihtiva eden, mânâsı açık olan) âyetlerdir, onlar Kitab'ın esasıdır ve diğerleri, muteşâbihtir (yoruma açık âyetlerdir). Fakat kalplerinde eğrilik (bâtıla meyil) bulunanlar, bu sebeble muteşâbih olanlara (yorum gerektirenlere) tâbî olurlar. Ondan fitne çıkarmak için, onun te'vilini (yorumunu) yapmak isterler. Ve onun te'vilini Allah'dan başka kimse bilmez ve ilimde rusuh sahipleri ise: “Biz O'na îmân ettik, hepsi Rabbimizin katındandır” derler, onlar da tezekkür edemezler, sadece Ulûl'elbab (daimi zikrin ve sırların sahipleri) (tezekkür edebilir).
1. | huve ellezî | : O ki |
2. | enzele | : indirdi |
3. | aleyke | : sana |
4. | el kitâbe | : kitap |
5. | min-hu | : ondan |
6. | âyâtun | : âyetler |
7. | muhkemâtun | : muhkem, hüküm ihtiva eden, mânâsı açık olan, kesin hükmedilmiş olan |
8. | hunne | : onlar |
9. | ummu el kitâbi | : bütün semavî kitapları ihtiva eden ana kitap |
10. | ve uharu | : ve diğerleri |
11. | muteşâbihâtun | : tevile tâbî, yoruma açık |
12. | fe emmâ ellezîne | : fakat onlar |
13. | fî kulûbi-him | : onların kalplerinde vardır |
14. | zeygun | : eğrilik, bâtıla meyil |
15. | fe | : bu sebeble |
16. | yettebiûne | : tâbî olurlar |
17. | mâ teşâbehe | : muteşâbih olanlara, yorum gerektirenlere |
18. | min-hu | : ondan |
19. | ibtigâe | : amaç edindi, istedi |
20. | el fitneti | : fitne |
21. | ve ibtigâe | : ve amaç edindi, istedi |
22. | te'vîli-hi | : onun tevilini, açıklamasını, yorumunu |
23. | ve mâ ya'lemu | : ve bilmez |
24. | te'vîle-hu | : onun tevilini, açıklamasını, yorumunu |
25. | illâ allâhu | : Allah'tan başka |
26. | ve er râsihûne | : rûsuh sahipleri |
27. | fî el ilmi | : ilimde |
28. | yekûlûne | : derler |
29. | âmennâ bihi | : biz ona inandık, ona îmân ettik |
30. | kullun | : hepsi |
31. | min indi rabbi-nâ | : Rabbimiz'in katından |
32. | ve mâ yezzekkeru | : ve tezekkür edemezler anlamını çıkartamazlar |
33. | illâ ulû el elbâbi | : ancak, sadece lübblerin, sırların sahipleri |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.