7/A'RÂF-42
وَالَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ لاَ نُكَلِّفُ نَفْسًا إِلاَّ وُسْعَهَا أُوْلَئِكَ أَصْحَابُ الْجَنَّةِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ
A'RÂF-42 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti lâ nukellifu nefsen illâ vus'ahâ ulâike ashâbul cenneh(cenneti), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
A'RÂF-42 Ayeti Türkçe Meali: Âmenû olanlar (hayatta iken Allah’a ulaşmayı dileyenler) ve salih amel işleyenler (nefs tezkiyesi yapanlar), kimseyi gücünden başka bir şeyle sorumlu tutmayız. İşte onlar cennet ehlidirler, onlar orada ebedî kalanlardır (kalacaklardır).
1. | ve | : ve |
2. | ellezîne âmenû | : âmenû olan, îmân eden kimseler (hayatta iken Allah'a ulaşmayı dileyenler) |
3. | ve amilû es sâlihâti | : ve salih amel işleyenler (nefs tezkiyesi yapanlar) |
4. | lâ nukellifu | : sorumlu tutmayız |
5. | nefsen | : nefs, kişi, kimse |
6. | illâ | : ancak, yalnız, ...’den başka |
7. | vus'a-hâ | : onun gücü, kapasitesi |
8. | ulâike | : işte onlar |
9. | ashâbu el cenneti | : cennet ehli, halkı |
10. | hum | : onlar |
11. | fî-hâ | : orada |
12. | hâlidûne | : ebedî kalanlar, kalacak olanlar |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.