7/A'RÂF-86
وَلاَ تَقْعُدُواْ بِكُلِّ صِرَاطٍ تُوعِدُونَ وَتَصُدُّونَ عَن سَبِيلِ اللّهِ مَنْ آمَنَ بِهِ وَتَبْغُونَهَا عِوَجًا وَاذْكُرُواْ إِذْ كُنتُمْ قَلِيلاً فَكَثَّرَكُمْ وَانظُرُواْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُفْسِدِينَ
A'RÂF-86 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Ve lâ tak’udû bikulli sırâtın tû’ıdûne ve tasuddûne an sebîlillâhi men âmene bihî ve tebgûnehâ ivecen vezkurû iz kuntum kalîlen fe kesserekum vanzurû keyfe kâne âkıbetul mufsidîn(mufsidîne).
A'RÂF-86 Ayeti Türkçe Meali: Tehdit (vaad ederek) ederek her yola (üstüne) oturmayın. Ve O’na (Allah’a) âmenû olan kimseleri Allah’ın yolundan men etmeyin. Ve onda (Allah’ın yolunda) bir eğrilik istiyorsunuz. Ve hatırlayın! Siz az idiniz, sizi çoğalttı. Ve bakın, fesat çıkaranların sonları nasıl oldu.
1. | ve lâ tak'udû | : ve oturmayın |
2. | bi kulli sırâtın | : her yola, tüm yolların üzerine |
3. | tû'ıdûne | : vaad ediyorsunuz (negatif vaad), tehdit ediyorsunuz |
4. | ve tasuddûne | : ve mani oluyorsunuz, engelliyorsunuz, men ediyorsunuz |
5. | an sebîli allâhi | : Allah'ın yolundan |
6. | men | : kim, kimse |
7. | âmene | : inandı, amenu oldu |
8. | bi-hi | : ona |
9. | ve tebgûne-hâ | : ve onda arıyorsunuz, istiyorsunuz |
10. | ivecen | : eğrilik |
11. | ve uzkurû | : ve hatırlayın |
12. | iz kuntum kalîlen | : siz az idiniz |
13. | fe kessere-kum | : sonra sizi çoğalttı |
14. | ve unzurû | : ve bakın (ibret alın) |
15. | keyfe | : nasıl |
16. | kâne | : oldu |
17. | âkıbetu | : son, sonuç |
18. | el mufsidîne | : fesat çıkaranlar |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.