7/A'RÂF-95
ثُمَّ بَدَّلْنَا مَكَانَ السَّيِّئَةِ الْحَسَنَةَ حَتَّى عَفَواْ وَّقَالُواْ قَدْ مَسَّ آبَاءنَا الضَّرَّاء وَالسَّرَّاء فَأَخَذْنَاهُم بَغْتَةً وَهُمْ لاَ يَشْعُرُونَ
A'RÂF-95 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Summe beddelnâ mekânes seyyietil hasenete hattâ afev ve kâlû kad messe âbâenâd darrâu ves serrâu fe ehaznâhum bagteten ve hum lâ yeş’urûn(yeş’urûne).
A'RÂF-95 Ayeti Türkçe Meali: Sonra seyyiatin yerini hasenatla değiştirdik. Ne zaman ki çoğaldılar ve şöyle dediler. “Babalarımıza da şiddetli darlık ve ferahlık dokunmuştu. (Allah’tan bilmediler, ders almadılar). Bunun üzerine onları farkına varmadan (şuurunda değilken) aniden aldık.”
1. | summe | : sonra |
2. | beddel-nâ | : değiştirdik |
3. | mekâne es seyyieti | : kötülüğün yerini |
4. | el hasenete | : iyilik |
5. | hattâ | : öyle ki, ... olunca |
6. | afev | : çoğaldılar |
7. | ve kâlû | : ve dediler |
8. | kad | : olmuştu |
9. | messe | : isabet etti, dokundu |
10. | âbâe-nâ | : atalarımız, babalarımız |
11. | ed darrâu | : şiddetli darlık, zarar, hastalık, zorluk |
12. | ve es serrâu | : ve hayır, surur, ferahlık |
13. | fe ehaz-nâ-hum | : böylece onları aldık, yakaladık, yok ettik |
14. | bagteten | : ansızın, aniden |
15. | ve hum | : ve onlar |
16. | lâ yeş'urûne | : farkına varmazlar (şuurunda değiller) |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.