45/CÂSİYE-17
وَآتَيْنَاهُم بَيِّنَاتٍ مِّنَ الْأَمْرِ فَمَا اخْتَلَفُوا إِلَّا مِن بَعْدِ مَا جَاءهُمْ الْعِلْمُ بَغْيًا بَيْنَهُمْ إِنَّ رَبَّكَ يَقْضِي بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِيمَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ
CÂSİYE-17 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Ve âteynâhum beyyinâtin minel emr(emri), fe mahtelefû illâ min ba’di mâ câehumul ilmu bagyen beynehum, inne rabbeke yakdî beynehum yevmel kıyâmeti fî mâ kânû fîhi yahtelifûn(yahtelifûne).
CÂSİYE-17 Ayeti Türkçe Meali: Ve onlara emirden (Allah’ın emrinden) beyyineler (deliller) verdik. Fakat onlara ilim geldikten sonra onlar, aralarında azgınlık ederek ihtilâfa düştüler. Muhakkak ki senin Rabbin, kıyâmet günü, ihtilâf etmiş oldukları şeylerde, onların arasında hüküm verecektir.
1. | ve âteynâ-hum | : ve onlara verdik |
2. | beyyinâtin | : beyyineler, deliller |
3. | min el emri | : emirden |
4. | fe | : o zaman, fakat |
5. | ma ihtelefû illâ | : den başka ihtilâfa düşmediler |
6. | min ba'di | : sonra |
7. | mâ câe-hum | : onlara gelen şey |
8. | el ilmu | : ilim |
9. | bagyen | : azarak, azgınlık ederek |
10. | beyne-hum | : onların aralarında |
11. | inne | : muhakkak |
12. | rabbe-ke | : senin Rabbin |
13. | yakdî | : hüküm verecek |
14. | beyne-hum | : onların aralarında |
15. | yevme el kıyâmeti | : kıyâmet günü |
16. | fî | : içinde, de, hakkında |
17. | mâ | : şey(ler) |
18. | kânû | : oldular |
19. | fî-hi | : onun için, onda |
20. | yahtelifûne | : ihtilâf ediyorlar |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.