21/ENBİYÂ-97
وَاقْتَرَبَ الْوَعْدُ الْحَقُّ فَإِذَا هِيَ شَاخِصَةٌ أَبْصَارُ الَّذِينَ كَفَرُوا يَا وَيْلَنَا قَدْ كُنَّا فِي غَفْلَةٍ مِّنْ هَذَا بَلْ كُنَّا ظَالِمِينَ
ENBİYÂ-97 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Vakterabel va’dul hakku fe izâ hiye şahısatun ebsârullezîne keferû, yâ veylenâ kad kunnâ fî gafletin min hâzâ bel kunnâ zâlimîn(zâlimîne).
ENBİYÂ-97 Ayeti Türkçe Meali: Ve hak vaad yaklaştı. İşte o zaman kâfir olanların gözleri (korku ile) büyür. (Derler ki): “Bize yazıklar olsun. Biz bundan gaflet içindeydik. Meğer biz zalimler olmuşuz (kendimize zulmetmişiz).”
1. | vakterabe (ve ıkterabe) | : ve yaklaştı |
2. | el va'du | : vaad |
3. | el hakku | : hak (olan) |
4. | fe | : o zaman |
5. | izâ | : olduğu zaman |
6. | hiye | : o |
7. | şâhısatun | : göz kırpamaz, gözleri açık kalır, gözleri büyür |
8. | ebsâru | : gözler |
9. | ellezîne keferû | : inkâr edenler, kâfir olanlar |
10. | yâ veyle-nâ | : bize yazıklar olsun |
11. | kad | : olmuştu |
12. | kun-nâ | : biz olduk |
13. | fî gafletin | : gaflet içinde |
14. | min hâzâ | : bundan |
15. | bel | : hayır, öyle değil, meğer |
16. | kun-nâ | : biz olduk |
17. | zâlimîne | : zalimler |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.