35/FÂTIR-44
(35) FÂTIR Suresi
Âyet - 44 Cüz - 1
|
41
42
43
44
45
|
أَوَلَمْ يَسِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَيَنظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَكَانُوا أَشَدَّ مِنْهُمْ قُوَّةً وَمَا كَانَ اللَّهُ لِيُعْجِزَهُ مِن شَيْءٍ فِي السَّمَاوَاتِ وَلَا فِي الْأَرْضِ إِنَّهُ كَانَ عَلِيمًا قَدِيرًا
FÂTIR-44 Ayetinin Türkçe Okunuşu: E ve lem yesîrû fîl ardı fe yenzurû keyfe kâne âkıbetullezîne min kablihim ve kânû eşedde minhum kuvveh(kuvveten), ve mâ kânallâhu lî yu’cizehu min şey’in fîs semâvâti ve lâ fîl ard(ardı), innehu kâne alîmen kadîrâ(kadîren).
FÂTIR-44 Ayeti Türkçe Meali: Yeryüzünde dolaşıp, onlardan öncekilerin akıbeti (sonu) nasıl oldu bakmadılar mı? Ve onlardan daha çok kuvvetliydiler. Göklerde ve yerde Allah’ı aciz bırakacak (hiç)bir şey yoktur. Muhakkak ki O, en iyi bilendir, (herşeye) kaadirdir.
1. | e | : mı |
2. | ve lem yesîrû
(e lem yenzurû) | : ve gezmediler
: (bakmadılar mı) |
3. | fî el ardı | : yeryüzünde |
4. | fe | : artık, böylece |
5. | yenzurû | : bakarlar |
6. | keyfe | : nasıl |
7. | kâne | : oldu |
8. | âkıbetu | : akıbet, son, sonuç |
9. | ellezîne | : onlar |
10. | min kabli-him | : onlardan önce |
11. | ve kânû | : ve oldular, idiler |
12. | eşedde | : daha çok, şiddetli |
13. | min-hum | : onlardan |
14. | kuvveten | : kuvvet, güç |
15. | ve mâ kâne | : ve olmadı |
16. | allâhu | : Allah |
17. | lî yu'cize-hu | : onu aciz bırakacak |
18. | min şey'in | : bir şey(den) |
19. | fî es semâvâti | : semalarda, göklerde |
20. | ve lâ fî el ardı | : ve arzda, yeryüzünde yoktur |
21. | inne-hu | : muhakkak o |
22. | kâne | : oldu |
23. | alîmen | : en iyi bilen |
24. | kadîren | : kaadir olan, gücü yeten |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.