48/FETİH-10
إِنَّ الَّذِينَ يُبَايِعُونَكَ إِنَّمَا يُبَايِعُونَ اللَّهَ يَدُ اللَّهِ فَوْقَ أَيْدِيهِمْ فَمَن نَّكَثَ فَإِنَّمَا يَنكُثُ عَلَى نَفْسِهِ وَمَنْ أَوْفَى بِمَا عَاهَدَ عَلَيْهُ اللَّهَ فَسَيُؤْتِيهِ أَجْرًا عَظِيمًا
FETİH-10 Ayetinin Türkçe Okunuşu: İnnellezîne yubâyiûneke innemâ yubâyiûnallâh(yubâyiûnallâhe), yedullâhi fevka eydîhim, fe men nekese fe innemâ yenkusu alâ nefsihî, ve men evfâ bi mâ âhede aleyhullâhe fe se yu’tîhi ecren azîmâ(azîmen).
FETİH-10 Ayeti Türkçe Meali: Muhakkak ki onlar, sana tâbî oldukları zaman Allah’a tâbî olurlar. Onların ellerinin üzerinde (Allah senin bütün vücudunda tecelli ettiği için ellerinde de tecelli etmiş olduğundan) Allah’ın eli vardır. Bundan sonra kim (ahdini) bozarsa, o taktirde sadece kendi nefsi aleyhine bozar (Allah’a verdiği yeminleri, ahdleri yerine getirmediği için derecesini nakısa düşürür). Ve kim de Allah’a olan ahdlerine vefa ederse (yeminini, misakini ve ahdini yerine getirirse), o zaman ona en büyük mükâfat (ecir) verilecektir (cennet saadetine ve dünya saadetine erdirilecektir).
1. | ellezîne | : onlar |
2. | yubâyiûne-ke | : sana biat ederler, tâbî olurlar |
3. | innemâ | : sadece, oysa, olunca |
4. | yubâyiûne allâhe | : Allah'a biat ederler, tâbî olurlar |
5. | yedu allâhi | : Allah'ın eli |
6. | fevka | : üzerinde |
7. | eydî-him | : onların elleri |
8. | fe men | : bundan sonra kim |
9. | nekese | : bozdu |
10. | fe | : artık |
11. | innemâ | : sadece, oysa, olunca |
12. | yenkusu | : bozar |
13. | alâ | : üzerine, ... e |
14. | nefsi-hî | : kendi nefsi |
15. | ve men | : ve kim |
16. | evfâ | : vefa etti |
17. | bi mâ | : şeylere |
18. | âhede | : ahd etti |
19. | aleyhullâhe | : Allah'a |
20. | fe | : o taktirde, o zaman |
21. | se yu'tî-hi | : ona verilecek |
22. | ecren | : ecir, ücret, mükâfat |
23. | azîmen | : en büyük |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.