11/HÛD-20
أُولَئِكَ لَمْ يَكُونُواْ مُعْجِزِينَ فِي الأَرْضِ وَمَا كَانَ لَهُم مِّن دُونِ اللّهِ مِنْ أَوْلِيَاء يُضَاعَفُ لَهُمُ الْعَذَابُ مَا كَانُواْ يَسْتَطِيعُونَ السَّمْعَ وَمَا كَانُواْ يُبْصِرُونَ
HÛD-20 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Ulâike lem yekûnû mu'cizîne fîl ardı ve mâ kâne lehum min dûnillâhi min evliyâe, yudâafu lehumul azâb(azâbu), mâ kânû yestetîûnes sem’a ve mâ kânû yubsirûn(yubsirûne).
HÛD-20 Ayeti Türkçe Meali: İşte onlar, yeryüzünde (Allah’ı) aciz bırakacak değiller. Ve onların Allah’tan başka dostları olmadı. Onlara azap kat kat arttırılır. Onlar işitmeye güç yetiremediler (sem’î hassaları çalışmadı). Ve onlar göremediler (basar hassaları çalışmadı).
1. | ulâike | : onlar |
2. | lem yekûnû | : değildir, olmazlar, olamazlar |
3. | mu'cizîne | : aciz bırakanlar |
4. | fî el ardı | : yeryüzünde |
5. | ve mâ kâne | : ve yoktur, olmaz |
6. | lehum | : onlara |
7. | min dûni allâhi | : Allah'tan başka |
8. | min evliyâe | : velîlerden, dostlardan (bir dost) |
9. | yudâafu | : kat kat ziyadeleştirilir, arttırılır |
10. | lehum | : onlara |
11. | el azâbu | : azap |
12. | mâ kânû | : olmadılar |
13. | yestetîûnes sem'a | : işitmeye güç yetirirler (sem'î hassaları çalışır) |
14. | ve mâ kânû | : ve olmadılar |
15. | yubsirûne | : görüyorlar (basar hassaları çalışıyor) |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.