11/HÛD-40
حَتَّى إِذَا جَاء أَمْرُنَا وَفَارَ التَّنُّورُ قُلْنَا احْمِلْ فِيهَا مِن كُلٍّ زَوْجَيْنِ اثْنَيْنِ وَأَهْلَكَ إِلاَّ مَن سَبَقَ عَلَيْهِ الْقَوْلُ وَمَنْ آمَنَ وَمَا آمَنَ مَعَهُ إِلاَّ قَلِيلٌ
HÛD-40 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Hattâ izâ câe emrunâ ve fârat tennûru kulnâhmil fîhâ min kullin zevceynisneyni ve ehleke illâ men sebeka aleyhil kavlu ve men âmene, ve mâ âmene meahû illâ kalîl(kalîlun).
HÛD-40 Ayeti Türkçe Meali: Ve emrimiz gelince, tennur kaynadı. “O zaman herşeyden, iki unsurdan oluşan (bir dişi ve bir erkek) bir çifti ve haklarında söz geçmiş olanlar (boğulacakların sözü: âyet-37) hariç, aileni ve âmenû olanları onun içine yükle.” dedik. Az kişiden başkası, onunla beraber âmenû olmadı.
1. | hattâ | : olunca, o zaman |
2. | izâ câe | : geldiği zaman, gelince |
3. | emru-nâ | : emrimiz |
4. | ve fâret tennûru | : ve tennur kaynadı (feveran etti) |
5. | kulnâ | : dedik |
6. | ıhmil | : bindir, yükle |
7. | fî-hâ | : onun içine, ona |
8. | min kullin | : hepsinden, herşeyden, her cinsten |
9. | zevceynisneyni | : iki unsurdan oluşan (bir dişi ve bir erkek) bir çift |
10. | ve ehle-ke | : ve aileni, senin ehlini |
11. | illâ | : ancak, dışında, ...den başka |
12. | men | : kimse |
13. | sebeka | : geçti |
14. | aleyhi el kavlu | : onların üzerlerine söz, onlar hakkında söz |
15. | ve men | : ve kimse |
16. | âmene | : âmenû oldu (ölmeden evvel Allah'a ulaşmayı, mülâki olmayı diledi) |
17. | ve mâ âmene | : ve âmenû olmadı |
18. | mea-hu | : onunla beraber |
19. | illâ | : ...'den başka |
20. | kalîlun | : (çok) az |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.