11/HÛD-62
قَالُواْ يَا صَالِحُ قَدْ كُنتَ فِينَا مَرْجُوًّا قَبْلَ هَذَا أَتَنْهَانَا أَن نَّعْبُدَ مَا يَعْبُدُ آبَاؤُنَا وَإِنَّنَا لَفِي شَكٍّ مِّمَّا تَدْعُونَا إِلَيْهِ مُرِيبٍ
HÛD-62 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Kâlû yâ sâlihu kad kunte fînâ mercuvven kable hâzâ e tenhânâ en na'bude mâ ya'budu âbâunâ ve innenâ le fî şekkin mimmâ ted'ûnâ ileyhi murîb(murîbin).
HÛD-62 Ayeti Türkçe Meali: “Ya Salih, sen bundan önce aramızda, hakkında ümit beslenen bir kimse olmuştun!” dediler. “Babalarımızın taptığı şeylere, bizim tapmamızı sen bize nehy mi ediyorsun? Gerçekten, bizi O’na davet ettiğin şüphe verici şeyden, biz kesinlikle tereddüt içindeyiz.” dediler.
1. | kâlû | : dediler |
2. | yâ sâlihu | : ey Salih (a.s) |
3. | kad | : olmuştu, idi |
4. | kunte | : sen oldun |
5. | fî-nâ | : içimizde, aramızda |
6. | mercuvven | : hakkında ümit beslenen kimse |
7. | kable | : önce |
8. | hâzâ | : bu |
9. | e tenhâ-nâ | : bizi nehy (men) mi ediyorsun |
10. | en na'bude | : tapmaktan (bizim tapmamız) |
11. | mâ ya'budu | : taptığı şeyler |
12. | âbâu-nâ | : babalarımız (atalarımız) |
13. | ve inne-nâ | : ve muhakkak ki biz |
14. | le fî şekkin | : kesinlikle (şüphe) tereddüt içinde |
15. | mimmâ (min mâ) ted'û-nâ | : bizi davet ettiğin (çağırdığın) şeyden |
16. | ileyhi | : ona |
17. | murîbin | : şüphe veren, şüphe edilen |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.