14/İBRÂHÎM-9
(14) İBRÂHÎM Suresi
Âyet - 9 Cüz - 1
|
6
7
8
9
10
11
12
|
أَلَمْ يَأْتِكُمْ نَبَأُ الَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ قَوْمِ نُوحٍ وَعَادٍ وَثَمُودَ وَالَّذِينَ مِن بَعْدِهِمْ لاَ يَعْلَمُهُمْ إِلاَّ اللّهُ جَاءتْهُمْ رُسُلُهُم بِالْبَيِّنَاتِ فَرَدُّواْ أَيْدِيَهُمْ فِي أَفْوَاهِهِمْ وَقَالُواْ إِنَّا كَفَرْنَا بِمَا أُرْسِلْتُم بِهِ وَإِنَّا لَفِي شَكٍّ مِّمَّا تَدْعُونَنَا إِلَيْهِ مُرِيبٍ
İBRÂHÎM-9 Ayetinin Türkçe Okunuşu: E lem ye’tikum nebeullezîne min kablikum kavmi nûhın ve âdin ve semûd(semûde), vellezîne min ba’dihim, lâ ya’lemuhum illâllâh(illâllâhu), câethum rusuluhum bil beyyinâti fe reddû eydiyehum fî efvâhihim ve kâlû innâ kefernâ bi mâ ursiltum bihî ve innâ le fî şekkin mimmâ ted’ûnenâ ileyhi murîb(murîbin).
İBRÂHÎM-9 Ayeti Türkçe Meali: Sizden öncekilerin, Nuh kavminin, Ad kavminin ve Semud kavminin ve onlardan sonra gelenlerin haberi size gelmedi mi? Onları, Allah’tan başkası bilemez. Onların resûlleri, onlara beyyinelerle (delillerle) geldiler. Fakat onlar, ellerini ağızlarına götürdüler (öfkelendiler). Ve şöyle dediler: “Gerçekten biz onunla gönderildiğiniz şeyi inkâr ettik. Ve muhakkak ki; biz, bizi kendisine (ona) davet ettiğiniz şeye karşı tereddüt ediyoruz, şüphe içindeyiz.”
1. | e lem ye'ti-kum | : size gelmedi mi? |
2. | nebeu ellezîne | : o kimselerin haberi |
3. | min kabli-kum | : sizden önce |
4. | kavmi nûhın | : Nuh'un kavmi |
5. | ve âdin | : ve Ad kavmi |
6. | ve semûde | : ve Semud kavmi |
7. | ve ellezîne | : ve o kimseler |
8. | min ba'di-him | : onlardan sonra |
9. | lâ ya'lemu-hum | : onları bilmez |
10. | illâ allâhu | : Allah'tan başkası |
11. | câet-hum | : onlara geldi |
12. | rusulu-hum | : onların resûlleri |
13. | bi el beyyinâti | : beyyinelerle (delillerle) |
14. | fe reddû | : döndürdüler, götürdüler |
15. | eydiye-hum | : ellerini |
16. | fî efvâhi-him | : ağızlarına |
17. | ve kâlû | : ve dediler |
18. | innâ | : muhakkak biz |
19. | kefernâ | : inkâr ettik |
20. | bi mâ ursiltum | : gönderildiğiniz şeyi |
21. | bi-hi | : onunla |
22. | ve innâ | : ve muhakkak biz |
23. | le fî şekkin | : mutlaka şüphe içinde |
24. | mimmâ (min mâ) | : şeyden |
25. | ted'ûne-nâ | : bizi davet ediyorsun |
26. | ileyhi | : ona |
27. | murîbin | : tatmin etmeyen, şüpheli olan, tereddüt edilen |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.