17/İSRÂ-15
مَّنِ اهْتَدَى فَإِنَّمَا يَهْتَدي لِنَفْسِهِ وَمَن ضَلَّ فَإِنَّمَا يَضِلُّ عَلَيْهَا وَلاَ تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَى وَمَا كُنَّا مُعَذِّبِينَ حَتَّى نَبْعَثَ رَسُولاً
İSRÂ-15 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Menihtedâ fe innemâ yehtedî li nefsihî, ve men dalle fe innemâ yadıllu aleyhâ, ve lâ teziru vâziratun vizra uhrâ, ve mâ kunnâ muazzibîne hattâ neb’ase resûlâ(resûlen).
İSRÂ-15 Ayeti Türkçe Meali: Kim hidayete erdiyse, sadece kendi nefsi için (nefsini tezkiye ettiği için) hidayete erer. Öyleyse kim dalâlette ise sorumluluğu sadece kendi üzerinde olarak dalâlette kalır. Yük taşıyan (günahı yüklenen) bir kimse, bir başkasının yükünü (günahını) yüklenmez. Ve Biz, bir resûl göndermedikçe azap edici olmadık.
1. | men ihtedâ | : kim hidayete erdiyse (ererse) |
2. | fe | : o taktirde, öyle olunca |
3. | innemâ | : sadece |
4. | yehtedî | : hidayete erer |
5. | li nefsi-hi | : kendi nefsi için |
6. | ve men dalle | : ve kim dalâlette ise |
7. | fe | : o taktirde, öyle olunca |
8. | innemâ | : sadece |
9. | yadıllu | : dalâlette kalır |
10. | aleyhâ | : (sorumluluğu) kendi üzerinedir |
11. | ve lâ teziru | : ve yük (ağırlık) taşımaz |
12. | vâziretun | : yük taşıyan (günah yüklenen) kimse |
13. | vizre | : ağırlık, yük, günah |
14. | uhrâ | : diğeri, başkası |
15. | ve mâ kunnâ | : ve biz olmadık |
16. | muazzibîne | : azap edenler, azap ediciler |
17. | hattâ | : oluncaya kadar, olmadıkça |
18. | neb'ase | : göndeririz, beas ederiz, vazifelendiririz |
19. | resûlen | : bir resûl |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.