17/İSRÂ-42
قُل لَّوْ كَانَ مَعَهُ آلِهَةٌ كَمَا يَقُولُونَ إِذًا لاَّبْتَغَوْاْ إِلَى ذِي الْعَرْشِ سَبِيلاً
İSRÂ-42 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Kul lev kâne meahû âlihetun kemâ yekûlûne izen lebtegav ilâ zîl arşı sebîlâ(sebîlen).
İSRÂ-42 Ayeti Türkçe Meali: De ki: “Eğer onların söyledikleri gibi onunla beraber (başka) ilâhlar olsaydı, o zaman onlar da (başka ilâhlar da) mutlaka arşın sahibine (ulaşmak için) bir yol ibtiga ederlerdi (ararlardı).”
1. | kul | : de, söyle |
2. | lev | : eğer |
3. | kâne | : oldu |
4. | mea-hu | : onunla beraber |
5. | âlihetun | : ilâhlar |
6. | kemâ | : gibi |
7. | yekûlûne | : söylüyorlar |
8. | izen | : bu durumda, öyle olursa |
9. | lebtegav (le ibtega) | : elbette, mutlaka ararlardı |
10. | ilâ zîl arşı (zî el arşı) | : arşın sahibine |
11. | sebîlen | : sebîl, yol |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.