17/İSRÂ-98
ذَلِكَ جَزَآؤُهُم بِأَنَّهُمْ كَفَرُواْ بِآيَاتِنَا وَقَالُواْ أَئِذَا كُنَّا عِظَامًا وَرُفَاتًا أَإِنَّا لَمَبْعُوثُونَ خَلْقًا جَدِيدًا
İSRÂ-98 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Zâlike cezâuhum bi ennehum keferû bi âyâtinâ ve kâlû e izâ kunnâ izâmen ve rufâten e innâ le meb’ûsûne halkan cedîdâ(cedîden).
İSRÂ-98 Ayeti Türkçe Meali: İşte bu, onların âyetlerimizi inkâr etmelerinden ve “Biz kemik ve toz haline gelmiş (toprak) olduğumuz zaman mı? Biz mi gerçekten yeni (bir) yaratılışla mutlaka beas edileceğiz (diriltileceğiz)?” demeleri sebebiyle onların cezasıdır.
1. | zâlike | : işte bu |
2. | cezâu-hum | : onların cezası |
3. | bi enne-hum | : onların olması dolayısıyla, sebebiyle |
4. | keferû | : inkâr ettiler |
5. | bi âyâti-nâ | : âyetlerimizi |
6. | ve kâlû | : ve dediler |
7. | e izâ kunnâ | : biz olduğumuz zaman mı |
8. | izâmen | : kemik |
9. | ve rufâten | : ve toz haline gelmiş (toprak) |
10. | e innâ | : gerçekten biz mi |
11. | le meb'ûsûne | : mutlaka beas edileceğiz, diriltileceğiz |
12. | halkan | : yaratılış |
13. | cedîden | : yeni olarak |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.