18/KEHF-14
وَرَبَطْنَا عَلَى قُلُوبِهِمْ إِذْ قَامُوا فَقَالُوا رَبُّنَا رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ لَن نَّدْعُوَ مِن دُونِهِ إِلَهًا لَقَدْ قُلْنَا إِذًا شَطَطًا
KEHF-14 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Ve rabatnâ alâ kulûbihim iz kâmû fe kâlû rabbunâ rabbus semâvâti vel ardı len ned'uve min dûnihî ilâhen lekad kulnâ izen şetatâ(şetaten).
KEHF-14 Ayeti Türkçe Meali: Onların kalpleri üzerine rabıta kurduk (kalplerini Bize bağladık). Ayağa kalktıkları zaman (kalkınca) şöyle dediler: “Bizim Rabbimiz, semaların ve arzın Rabbidir. O'ndan başkasına ilâh olarak asla dua etmeyiz. Öyle yaparsak, andolsun ki haddi aşarak yanlış söylemiş olurduk.”
1. | ve rabatnâ | : ve bağladık, kuvvetlendirdik, takviye ettik, rabıta kurduk |
2. | alâ | : üzerine, üzerinde |
3. | kulûbi-him | : onların kalpleri |
4. | iz kâmû | : kıyam ettikleri zaman, ayağa kalkınca |
5. | fe | : böylece, o zaman |
6. | kâlû | : dediler |
7. | rabbu-nâ | : Rabbimiz |
8. | rabbu es semâvâti | : semaların Rabbi |
9. | ve el ardı | : ve yeryüzü, arz |
10. | len ned'uve | : asla dua etmeyiz |
11. | min dûni-hi | : ondan başkasına |
12. | ilâhen | : ilâh |
13. | lekad | : andolsun |
14. | kulnâ | : söyledik, dedik |
15. | izen | : öyleyse, öyle olursa, bu taktirde |
16. | şetaten | : haddi aşma, taşkınlık, yanlış |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.