18/KEHF-40
فَعَسَى رَبِّي أَن يُؤْتِيَنِ خَيْرًا مِّن جَنَّتِكَ وَيُرْسِلَ عَلَيْهَا حُسْبَانًا مِّنَ السَّمَاء فَتُصْبِحَ صَعِيدًا زَلَقًا
KEHF-40 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Fe asâ rabbî en yu’tiyeni hayran min cennetike ve yursile aleyhâ husbânen mines semâi fe tusbiha saîden zelekâ(zelekan).
KEHF-40 Ayeti Türkçe Meali: Belki Rabbim, bana senin bahçenden daha hayırlısını verir. Ve onun (senin bahçenin) üzerine semadan (husbân) felâketler gönderir. Böylece kaygan bir toprak haline gelir.
1. | fe | : böylece, artık |
2. | asâ | : belki, umulur ki |
3. | rabbî | : benim Rabbim |
4. | en yu'tiye-ni | : bana vermesi |
5. | hayran | : daha hayırlısı |
6. | min cenneti-ke | : senin bahçenden |
7. | ve yursile | : ve gönderir |
8. | aleyhâ | : onun üzerinde |
9. | husbânen | : yıldırımlar, semadan inen felâketler |
10. | min es semâi | : semadan |
11. | fe | : böylece |
12. | tusbiha | : olur |
13. | saîden | : toprak |
14. | zelekan | : kaygan olan |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.