18/KEHF-90
حَتَّى إِذَا بَلَغَ مَطْلِعَ الشَّمْسِ وَجَدَهَا تَطْلُعُ عَلَى قَوْمٍ لَّمْ نَجْعَل لَّهُم مِّن دُونِهَا سِتْرًا
KEHF-90 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Hattâ izâ belega matlıaş şemsi vecedehâ tatluu alâ kavmin lem nec’al lehum min dûnihâ sitrâ(sitren).
KEHF-90 Ayeti Türkçe Meali: Güneşin doğduğu yere ulaştığı zaman onu (güneşi), ondan (güneşten) korunacak bir örtü yapmadığımız bir kavmin üzerine doğarken buldu.
1. | hattâ izâ | : olduğu zaman |
2. | belega | : ulaştı |
3. | matlıa eş şemsi
(talaa) | : güneşin (tulû ettiği) doğduğu yer
: (doğdu) |
4. | vecede-hâ | : onu buldu |
5. | tatluu | : doğuyor |
6. | alâ kavmin | : bir kavmin üzerine |
7. | lem nec'al | : kılmadık, yapmadık |
8. | lehum | : onlar için, onlara |
9. | min dûni-hâ | : ondan başka |
10. | sitren | : bir örtü, perde |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.