47/MUHAMMED-16
وَمِنْهُم مَّن يَسْتَمِعُ إِلَيْكَ حَتَّى إِذَا خَرَجُوا مِنْ عِندِكَ قَالُوا لِلَّذِينَ أُوتُوا الْعِلْمَ مَاذَا قَالَ آنِفًا أُوْلَئِكَ الَّذِينَ طَبَعَ اللَّهُ عَلَى قُلُوبِهِمْ وَاتَّبَعُوا أَهْوَاءهُمْ
MUHAMMED-16 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Ve minhum men yestemiu ileyke, hattâ izâ harecû min indike kâlû lillezîne ûtûl ilme mâzâ kâle ânifâ(ânifen), ulâikellezîne tabaallâhu alâ kulûbihim vettebeû ehvâehum.
MUHAMMED-16 Ayeti Türkçe Meali: Ve seni dinleyenlerden bir kısmı, senin yanından çıktıkları zaman, kendilerine ilim verilenlere: “Biraz önce (O) ne dedi?” dediler. İşte onlar, Allah’ın, kalplerini mühürledikleri kişilerdir ve onlar hevalarına tâbî olanlardır.
1. | ve min-hum | : ve onlardan |
2. | men | : kimse, kişi |
3. | yestemiu | : işitir, dinler |
4. | ileyke | : seni |
5. | hattâ | : hatta, olunca |
6. | izâ harecû | : çıktıkları zaman |
7. | min indi-ke | : yanından |
8. | kâlû | : dediler |
9. | li ellezîne | : onlara |
10. | ûtû | : verildiler |
11. | el ilme | : ilim |
12. | mâzâ | : ne |
13. | kâle | : dedi, söyledi |
14. | ânifen | : az önce |
15. | ulâike | : işte onlar |
16. | ellezîne | : onlar ki |
17. | tabaa allâhu | : Allah mühürledi |
18. | alâ kulûbi-him | : onların kalplerinin üzerini |
19. | vettebeû (ve ittebeû) | : ve tâbî oldular |
20. | ehvâe-hum | : kendi hevalarına, heveslerine |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.