16/NAHL-41
وَالَّذِينَ هَاجَرُواْ فِي اللّهِ مِن بَعْدِ مَا ظُلِمُواْ لَنُبَوِّئَنَّهُمْ فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَلَأَجْرُ الآخِرَةِ أَكْبَرُ لَوْ كَانُواْ يَعْلَمُونَ
NAHL-41 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Vellezîne hâcerû fillâhi min ba’di mâ zulimû li nubevvi ennehum fîd dunyâ haseneh(haseneten), ve le ecrul âhıreti ekber(ekberu), lev kânû ya’lemûn(ya’lemûne).
NAHL-41 Ayeti Türkçe Meali: Ve zulme maruz kaldıktan sonra, Allah için (Allah yolunda) hicret edenleri, dünya hayatında mutlaka hasenelerle (güzellikler, iyilikler, güzel bir yurt) yerleştirmemiz içindir. Ve ahiret mükâfatı, elbette daha büyüktür, şâyet bilmiş olsalardı.
1. | ve ellezîne hâcerû | : ve hicret edenler |
2. | fîllâhi (fî allâhi) | : Allah yolunda |
3. | min ba'di mâ | : şeyden sonra |
4. | zulimû | : zulmedildiler, zulme maruz kaldılar |
5. | li nubevvienne-hum | : onlara mutlaka hazırlamamız, ağırlamamız, yerleştirmemiz için |
6. | fî ed dunyâ | : dünya hayatında vardır |
7. | haseneten | : hasene, güzellik, iyilik, pozitif dereceler |
8. | ve le ecru el âhıreti | : ve elbette ahiret mükâfatı |
9. | ekberu | : daha büyüktür |
10. | lev | : eğer, şâyet |
11. | kânû | : oldular |
12. | ya'lemûne | : biliyorlar |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.