4/NİSÂ-146
إِلاَّ الَّذِينَ تَابُواْ وَأَصْلَحُواْ وَاعْتَصَمُواْ بِاللّهِ وَأَخْلَصُواْ دِينَهُمْ لِلّهِ فَأُوْلَئِكَ مَعَ الْمُؤْمِنِينَ وَسَوْفَ يُؤْتِ اللّهُ الْمُؤْمِنِينَ أَجْرًا عَظِيمًا
NİSÂ-146 Ayetinin Türkçe Okunuşu: İllâllezîne tâbû ve aslehû va’tesamû billâhi ve ahlesû dînehum lillâhi fe ulâike meal mu’minîn(mu’minîne). Ve sevfe yu’tillâhul mu’minîne ecran azîmâ(azîmen).
NİSÂ-146 Ayeti Türkçe Meali: Tövbe edenler ve nefsini ıslâh edenler (nefs tezkiyesi yapanlar), Allah'a sarılanlar ve dînlerini Allah için halis kılanlar hariç. İşte onlar, mü'minlerle beraberdirler. Ve Allah, yakında mü'minlere “büyük ecir (mükâfat)” verecektir.
1. | illâ | : ...’den başka, hariç |
2. | ellezîne | : onlar, ... olanlar |
3. | tâbû | : tövbe ettiler |
4. | ve aslehû | : ve nefsini ıslâh ettiler, nefs tezkiyesi yaptılar |
5. | ve ı'tesamû | : ve tutunup sarıldılar |
6. | bi allâhi | : Allah'a |
7. | ve ahlesû | : ve halis kıldılar |
8. | dîne-hum | : onların dînleri, dînleri |
9. | li allâhi | : Allah'a, Allah için |
10. | fe | : işte |
11. | ulâike | : işte onlar |
12. | mea | : beraber |
13. | el mu'minîne | : mü'minler |
14. | ve sevfe | : ve yakında |
15. | yu'ti | : verecek |
16. | allâhu | : Allah |
17. | el mu'minîne | : mü'minler |
18. | ecran | : ecr, karşılık, mükâfat |
19. | azîmen | : azîm, büyük |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.