4/NİSÂ-66
وَلَوْ أَنَّا كَتَبْنَا عَلَيْهِمْ أَنِ اقْتُلُواْ أَنفُسَكُمْ أَوِ اخْرُجُواْ مِن دِيَارِكُم مَّا فَعَلُوهُ إِلاَّ قَلِيلٌ مِّنْهُمْ وَلَوْ أَنَّهُمْ فَعَلُواْ مَا يُوعَظُونَ بِهِ لَكَانَ خَيْرًا لَّهُمْ وَأَشَدَّ تَثْبِيتًا
NİSÂ-66 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Ve lev ennâ ketebnâ aleyhim enıktulû enfusekum evihrucû min diyârikum mâ fealûhu illâ kalîlun minhum. Ve lev ennehum fealû mâ yûazûne bihî le kâne hayran lehum ve eşedde tesbîtâ(tesbîten).
NİSÂ-66 Ayeti Türkçe Meali: Ve eğer onlara: “Nefslerinizi öldürün.” veya “Yurtlarınızdan çıkın.” diye yazsaydık (farz kılsaydık) muhakkak ki, onlardan pek azı hariç, bunu yapmazlardı. Ve eğer onlar, kendilerine öğütleneni yapsalardı mutlaka bu kendileri için daha hayırlı ve sebatı bakımından (îmânları) daha sağlam olurdu.
1. | ve lev | : ve eğer, ... olsa |
2. | ennâ | : biz ... olduk |
3. | ketebnâ | : yazdık |
4. | aleyhim | : onların üzerine, onlara |
5. | en | : olmak |
6. | uktulû | : öldürün |
7. | enfuse-kum | : kendi nefslerinizi, kendinizi, birbirinizi |
8. | ev | : veya |
9. | uhrucû | : çıkın |
10. | min | : ...'den |
11. | diyâri-kum | : sizin (kendi) yurtlarınız, yurtlarınız |
12. | mâ fealû-hu | : onu yapmadılar |
13. | illâ | : ....'den başka, hariç |
14. | kalîlun | : biraz, pek az |
15. | min-hum | : onlardan |
16. | ve lev | : ve eğer, ... olsa |
17. | enne-hum | : onların ... olması |
18. | fealû | : yaptılar |
19. | mâ | : şey |
20. | yûazûne | : vaaz edilir, öğüt verilir |
21. | bi-hî | : onunla |
22. | le | : mutlaka, elbette |
23. | kâne | : oldu, ... idi, ...dır |
24. | hayran | : hayırlı, daha hayırlı |
25. | lehum | : onlar için, kendileri için |
26. | ve eşedde | : ve daha şiddetli, daha kuvvetli, daha sağlam |
27. | tesbîten | : tesbit, sebat bakımından |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.