4/NİSÂ-91
سَتَجِدُونَ آخَرِينَ يُرِيدُونَ أَن يَأْمَنُوكُمْ وَيَأْمَنُواْ قَوْمَهُمْ كُلَّ مَا رُدُّوَاْ إِلَى الْفِتْنِةِ أُرْكِسُواْ فِيِهَا فَإِن لَّمْ يَعْتَزِلُوكُمْ وَيُلْقُواْ إِلَيْكُمُ السَّلَمَ وَيَكُفُّوَاْ أَيْدِيَهُمْ فَخُذُوهُمْ وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثِقِفْتُمُوهُمْ وَأُوْلَئِكُمْ جَعَلْنَا لَكُمْ عَلَيْهِمْ سُلْطَانًا مُّبِينًا
NİSÂ-91 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Se tecidûne âharîne yurîdûne en ye’menûkum ve ye’menû kavmehum. Kullemâ ruddû ilâl fitneti urkisû fîhâ, fe in lem ya’tezilûkum ve yulkû ileykumus seleme ve yekuffû eydiyehum fe huzûhum vaktulûhum haysu sekıftumûhum. Ve ulâikum cealnâ lekum aleyhim sultânen mubînâ(mubînen).
NİSÂ-91 Ayeti Türkçe Meali: Sizden ve kendi kavimlerinden emin olmak isteyen başkalarını da bulacaksınız.( Fakat) fitneye her çağırılışlarında, ona geri döndüler. Şâyet bundan sonra sizden uzak durmazlar, barış teklif etmezler, ellerini sizden çekmezlerse, o taktirde onları nerede bulursanız yakalayın ve öldürün. Ve işte size, onların üzerine (saldırmanız için) apaçık yetki verdik.
1. | se tecidûne | : siz bulacaksınız |
2. | âharîne | : başkaları |
3. | yurîdûne | : istiyorlar |
4. | en | : olmak |
5. | ye'menû-kum | : sizden emin olmayı |
6. | ve ye'menû | : emin olmayı |
7. | kavme-hum | : kendi kavimlerinden |
8. | kullemâ | : her zaman, her defa |
9. | ruddû | : döndürülürdüler, çağırılırdılar |
10. | ilâ | : ...'a |
11. | fitneti | : fitne |
12. | urkisû | : tersine döndüler, geri döndüler |
13. | fî-hâ | : ona |
14. | fe | : bundan sonra, o zaman |
15. | in lem | : eğer ... olmazsa |
16. | ya'tezilû-kum | : sizden uzak dururlar |
17. | ve yulkû | : ve ilka ederler, önerirler, teklif ederler |
18. | ileykum | : size |
19. | es seleme | : teslim, sulh, barış |
20. | ve yekuffû | : ve çekerler |
21. | eydiye-hum | : onların elleri, ellerini |
22. | fe | : o zaman, o taktirde |
23. | huzû-hum | : onları alın, yakalayın |
24. | ve ıktulû-hum | : ve onları öldürün |
25. | haysu | : yerde, nerede |
26. | sekıftumû-hum | : onları buldunuz, yakaladınız |
27. | ve ulâi-kum | : ve işte size |
28. | cealnâ | : kıldık, yaptık |
29. | lekum | : size, sizin için |
30. | aleyhim | : onlara, onların üzerine |
31. | sultânen | : sultan, güç, delil, yetki |
32. | mubînen | : açık, apaçık, açıkça |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.