24/NÛR-15
إِذْ تَلَقَّوْنَهُ بِأَلْسِنَتِكُمْ وَتَقُولُونَ بِأَفْوَاهِكُم مَّا لَيْسَ لَكُم بِهِ عِلْمٌ وَتَحْسَبُونَهُ هَيِّنًا وَهُوَ عِندَ اللَّهِ عَظِيمٌ
NÛR-15 Ayetinin Türkçe Okunuşu: İz telâkkavnehu bi elsinetikum ve tekûlûne bi efvâhikum mâ leyse lekum bihî ilmun ve tahsebûnehu heyyinen ve huve indallâhi azîm(azîmun).
NÛR-15 Ayeti Türkçe Meali: Onu (iftirayı) dillerinizle anlatıyordunuz (soruyordunuz) ve hakkında sizin bilginiz olmayan bir şeyi ağızlarınızla söylüyordunuz. Ve o, Allah’ın katında büyük (bir suç) olduğu halde siz, onu önemsiz sandınız.
1. | iz | : olduğu zaman |
2. | telâkkavne-hu | : onu telâkki ediyorsunuz, öğreniyorsunuz, soruyorsunuz |
3. | bi elsineti-kum | : dillerinizle |
4. | ve tekûlûne | : ve söylüyorsunuz |
5. | bi efvâhi-kum | : ağızlarınızla |
6. | mâ | : şeyi |
7. | leyse | : değil, yok |
8. | lekum | : sizin |
9. | bihi | : onu, onun |
10. | ilmun | : ilim, bilgi |
11. | ve tahsebûne-hu | : ve onu sanıyorsunuz |
12. | heyyinen | : kolay, basit, önemsiz |
13. | ve huve | : ve o |
14. | indallâhi (inde allâhi) | : Allah'ın katında |
15. | azîmun | : büyük |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.