38/SÂD-22
إِذْ دَخَلُوا عَلَى دَاوُودَ فَفَزِعَ مِنْهُمْ قَالُوا لَا تَخَفْ خَصْمَانِ بَغَى بَعْضُنَا عَلَى بَعْضٍ فَاحْكُم بَيْنَنَا بِالْحَقِّ وَلَا تُشْطِطْ وَاهْدِنَا إِلَى سَوَاء الصِّرَاطِ
SÂD-22 Ayetinin Türkçe Okunuşu: İz dehalû alâ dâvûde fe fezia minhum kâlû lâ tehaf, hasmâni begâ ba’dunâ alâ ba’dın fahkum beynenâ bil hakkı ve lâ tuştıt vehdinâ ilâ sevâis sırât(sırâtı).
SÂD-22 Ayeti Türkçe Meali: Dâvud (a.s)’ın yanına girdikleri zaman (Dâvud a.s) onlardan dehşete kapıldı (korktu). "Korkma! Birbirine haksızlık etmiş iki hasımız (davacıyız). Artık aramızda sen, hak ile hükmet. Aşırı gitme (haksızlık etme)! Bizi orta yola (adaletli çözüme) ulaştır."
1. | iz | : o zaman, olduğu zaman |
2. | dehalû | : girdiler |
3. | alâ dâvûde | : Davut'un yanına |
4. | fe | : böylece, o zaman |
5. | fezia | : dehşete kapıldı, ürktü |
6. | min-hum | : onlardan |
7. | kâlû | : dediler |
8. | lâ tehaf | : korkma |
9. | hasmâni | : iki hasım, iki davacı |
10. | begâ | : haksızlık yaptı, haddi aştı |
11. | ba'du-nâ alâ ba'dın | : birbirimize |
12. | fahkum (fe uhkum) | : artık hükmet |
13. | beyne-nâ | : aramızda |
14. | bi el hakkı | : hak ile |
15. | ve lâ tuştıt | : ve haksızlık etme, aşırı gitme |
16. | vehdi-nâ | : bizi ulaştır |
17. | ilâ sevâi es sırâtı | : orta yola |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.