34/SEBE-14
فَلَمَّا قَضَيْنَا عَلَيْهِ الْمَوْتَ مَا دَلَّهُمْ عَلَى مَوْتِهِ إِلَّا دَابَّةُ الْأَرْضِ تَأْكُلُ مِنسَأَتَهُ فَلَمَّا خَرَّ تَبَيَّنَتِ الْجِنُّ أَن لَّوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ الْغَيْبَ مَا لَبِثُوا فِي الْعَذَابِ الْمُهِينِ
SEBE-14 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Fe lemmâ kadaynâ aleyhil mevte mâ dellehum alâ mevtihî illâ dâbbetul ardı te’kulu minseeteh(minseetehu), fe lemmâ harre tebeyyenetil cinnu en lev kânû ya’lemûnel gaybe mâ lebisû fîl azâbil muhîn(muhîni).
SEBE-14 Ayeti Türkçe Meali: Onun ölümüne hükmettiğimiz zaman ölümünün ortaya çıkmasına, sadece bastonunu yiyen bir ağaç kurdu delil (sebep) oldu. Ancak yere kapandığı zaman, (ölümü) cinlere belli oldu (cinler, onun öldüğünü o zaman anladılar). Eğer gaybı bilmiş olsalardı, muhîn (alçaltıcı) azabın içinde kalmazlardı.
1. | fe | : o zaman, artık |
2. | lemmâ | : olduğu zaman |
3. | kadaynâ | : karar verdik |
4. | aleyhi | : ona, onun üzerine |
5. | el mevte | : ölüm |
6. | mâ delle-hum | : onlara delâlet (delillik) etmedi, ortaya çıkarmadı |
7. | alâ | : üzerine |
8. | mevti-hi | : ölümü |
9. | illâ | : sadece, ancak, den başka |
10. | dâbbetu el ardı | : dabbetul ard, erda adı verilen bir nevi ağaç kurdu |
11. | te'kulu | : yiyor |
12. | minseete-hu | : onun bastonu, asası |
13. | fe | : o zaman, artık |
14. | lemmâ | : olduğu zaman |
15. | harre | : yere kapandı |
16. | tebeyyenet | : beyan oldu, belli oldu, açığa çıktı |
17. | el cinnu | : cinler |
18. | en lev kânû | : eğer olsaydılar |
19. | ya'lemûne | : bilirler |
20. | el gaybe | : gayb |
21. | mâ lebisû | : kalmazlardı |
22. | fî | : içinde |
23. | el azâbi | : azap |
24. | el muhîni | : muhîn, alçaltıcı, aşağılayıcı |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.