34/SEBE-19
فَقَالُوا رَبَّنَا بَاعِدْ بَيْنَ أَسْفَارِنَا وَظَلَمُوا أَنفُسَهُمْ فَجَعَلْنَاهُمْ أَحَادِيثَ وَمَزَّقْنَاهُمْ كُلَّ مُمَزَّقٍ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِّكُلِّ صَبَّارٍ شَكُورٍ
SEBE-19 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Fe kâlû rabbenâ bâidbeyne esfârinâ ve zalemû enfusehum fe cealnâhum ehâdîse ve mezzaknâhum kulle mumezzak(mumezzakın), inne fî zâlike le âyâtin li kulli sabbârin şekûr(şekûrin).
SEBE-19 Ayeti Türkçe Meali: Fakat onlar: "Rabbimiz, seferlerimizin arasını uzak kıl." dediler. Ve kendilerine zulmettiler. Böylece onları (nesilden nesile anlatılan) "hadîs" kıldık Ve onları tamamen parça parça dağıttık. Muhakkak ki bunda, çok sabredenlerin ve çok şükredenlerin hepsi için elbette ayetler (ibretler) vardır.
1. | fe | : o zaman, böylece, buna rağmen, fakat |
2. | kâlû | : dediler |
3. | rabbe-nâ | : Rabbimiz |
4. | bâid | : uzak kıl |
5. | beyne | : arası |
6. | esfâri-nâ | : seferlerimiz |
7. | ve zalemû | : ve zulmettiler |
8. | enfuse-hum | : kendi nefslerine |
9. | fe | : o zaman, böylece, buna rağmen, fakat |
10. | cealnâ-hum | : onları kıldık |
11. | ehâdîse | : hadîs, nesilden nesile anlatılan sözler (efsane) |
12. | ve mezzaknâ-hum | : ve onları parçaladık, dağıttık |
13. | kulle | : hepsi, bütün, tamamı |
14. | mumezzakın | : parçalanmış olarak, parça parça |
15. | inne | : muhakkak |
16. | fî zâlike | : işte bunda vardır |
17. | le | : elbette |
18. | âyâtin | : âyetler |
19. | li kulli | : hepsi için |
20. | sabbârin | : çok sabreden |
21. | şekûrin | : çok şükreden |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.