26/ŞUARÂ-49
قَالَ آمَنتُمْ لَهُ قَبْلَ أَنْ آذَنَ لَكُمْ إِنَّهُ لَكَبِيرُكُمُ الَّذِي عَلَّمَكُمُ السِّحْرَ فَلَسَوْفَ تَعْلَمُونَ لَأُقَطِّعَنَّ أَيْدِيَكُمْ وَأَرْجُلَكُم مِّنْ خِلَافٍ وَلَأُصَلِّبَنَّكُمْ أَجْمَعِينَ
ŞUARÂ-49 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Kâle âmentum lehu kable en âzene lekum, innehu le kebîrukumullezî allemekumus sıhr(sıhra), fe le sevfe ta’lemûn(ta’lemûne), le ukattıanne eydiyekum ve erculekum min hılâfin ve le usallibennekum ecmaîn(ecmaîne).
ŞUARÂ-49 Ayeti Türkçe Meali: (Firavun): “Benim size izin vermemden evvel, siz O’na îmân ettiniz. Muhakkak ki O, size sihri öğreten büyüğünüz (ustanız). Artık yakında elbette bileceksiniz. Ellerinizi ve ayaklarınızı mutlaka çaprazlama kestireceğim. Ve sizin hepinizi mutlaka astıracağım.” dedi.
1. | kâle | : dedi |
2. | âmentum | : siz îmân ettiniz |
3. | lehu | : ona |
4. | kable | : önce, evvel |
5. | en âzene | : benim izin vermem |
6. | lekum | : size |
7. | inne-hu | : muhakkak o |
8. | le | : elbette, mutlaka |
9. | kebîru-kum | : sizin büyüğünüz |
10. | ellezî | : ki o |
11. | alleme-kum | : size öğretti (öğreten) |
12. | es sıhra | : sihir, büyü |
13. | fe | : artık, öyleyse |
14. | le | : mutlaka, elbette |
15. | sevfe | : yakında |
16. | ta'lemûne | : bileceksiniz |
17. | le | : elbette, mutlaka |
18. | ukattıanne | : kestireceğim |
19. | eydiye-kum | : sizin elleriniz |
20. | ve ercule-kum | : ve sizin ayaklarınız |
21. | min hılâfin | : karşılıklı, çaprazlama |
22. | ve le | : ve mutlaka |
23. | usallibenne-kum | : sizi astıracağım |
24. | ecmaîne | : topluca, hepsi |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.