42/ŞÛRÂ-16
وَالَّذِينَ يُحَاجُّونَ فِي اللَّهِ مِن بَعْدِ مَا اسْتُجِيبَ لَهُ حُجَّتُهُمْ دَاحِضَةٌ عِندَ رَبِّهِمْ وَعَلَيْهِمْ غَضَبٌ وَلَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ
ŞÛRÂ-16 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Vellezîne yuhâccûne fîllâhi min ba’di mestucîbe lehu huccetuhum dâhıdatun inde rabbihim ve aleyhim gadabun ve lehum azâbun şedîd(şedîdun).
ŞÛRÂ-16 Ayeti Türkçe Meali: O’na (Allah’ın) davetine icabet edildikten sonra Allah hakkında tartışanlar; onların huccetleri (delilleri), Rab’lerinin indinde bâtıldır. Onların üzerinde (Allah’ın) gazabı ve şiddetli azap vardır.
1. | ve ellezîne | : ve onlar |
2. | yuhâccûne | : tartışıyorlar |
3. | fî allâhi | : Allah hakkında |
4. | min ba'di | : sonradan |
5. | mestucîbe (mâ istucîbe) | : icabet edilen şey |
6. | lehu | : ona |
7. | huccet-hum | : onların huccetleri, delilleri |
8. | dâhıdatun | : bâtıl, geçersiz |
9. | inde | : yanında, katında |
10. | rabbi-him | : onların Rabbi |
11. | ve aleyhim | : ve onların üzerinde |
12. | gadabun | : gazap, öfke |
13. | ve lehum | : ve onları, ve onlar için vardır |
14. | azâbun | : azap |
15. | şedîdun | : şiddetli |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.