42/ŞÛRÂ-40
وَجَزَاء سَيِّئَةٍ سَيِّئَةٌ مِّثْلُهَا فَمَنْ عَفَا وَأَصْلَحَ فَأَجْرُهُ عَلَى اللَّهِ إِنَّهُ لَا يُحِبُّ الظَّالِمِينَ
ŞÛRÂ-40 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Ve cezâu seyyietin, seyyietun misluhâ, fe men afâ ve asleha fe ecruhu alâllâh(alâllâhi), innehu lâ yuhıbbuz zâlimîn(zâlimîne).
ŞÛRÂ-40 Ayeti Türkçe Meali: Bir kötülüğün cezası onun misli kadar kötülüktür. Fakat kim affeder ve ıslâh ederse artık onun ecri (mükâfatı) Allah’a aittir. Muhakkak ki O (Allah), zalimleri sevmez.
1. | ve cezâu | : ve ceza |
2. | seyyietin | : bir kötülük, bir günah |
3. | seyyietun | : bir kötülük, bir günah |
4. | mislu-hâ | : onun misli kadar |
5. | fe | : artık, fakat |
6. | men | : kim |
7. | afâ | : affetti |
8. | ve asleha | : ve ıslâh etti |
9. | fe | : böylece |
10. | ecru-hu | : onun ecri |
11. | alâ allâhi | : Allah'a ait |
12. | inne-hu | : muhakkak ki o |
13. | lâ yuhıbbu | : sevmez |
14. | ez zâlimîne | : zalimler |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.