(20) TÂHÂ SuresiÂyet - 97 Cüz - 1 |
|
94 95 96 97 98 99 100 |
1. | kâle | : dedi |
2. | fezheb (fe izheb) | : artık git |
3. | fe | : o zaman, artık |
4. | inne | : muhakkak |
5. | leke | : senin için, sana, sen |
6. | fî el hayâti | : hayatta |
7. | en tekûle | : senin söylemen, demen |
8. | lâ misâse | : dokunmayın |
9. | ve inne | : ve muhakkak |
10. | leke | : senin için, sana |
11. | mev'ıden | : vaadedilen |
12. | len tuhlefe-hu | : asla hilâf olunmayacak, vazgeçilmeyecek |
13. | vanzur (ve unzur) | : ve bak |
14. | ilâ ilâhi-ke | : senin ilâhına |
15. | ellezî | : ki o |
16. | zalte | : sen ısrar ettin |
17. | aleyhi | : ona |
18. | âkifen | : kendini vakfeden, bağlı olan |
19. | le nuharrikanne-hu
(nuharrike enne-hu) | : onu biz mutlaka, elbette yakacağız |
20. | summe | : sonra |
21. | le nensifenne-hu
(nensife enne-hu) | : onu mutlaka, elbette savuracağız, toz haline getirip atacağız |
22. | fî el yemmi | : denizde, denize |
23. | nesfen | : toz haline getirerek, savurarak |