9/TEVBE-91
لَّيْسَ عَلَى الضُّعَفَاء وَلاَ عَلَى الْمَرْضَى وَلاَ عَلَى الَّذِينَ لاَ يَجِدُونَ مَا يُنفِقُونَ حَرَجٌ إِذَا نَصَحُواْ لِلّهِ وَرَسُولِهِ مَا عَلَى الْمُحْسِنِينَ مِن سَبِيلٍ وَاللّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
TEVBE-91 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Leyse alâd duafâi ve lâ alâl merdâ ve lâ alâllezîne lâ yecidûne mâ yunfikûne haracun izâ nasahû lillâhi ve resûlihî, mâ alâl muhsinîne min sebîl(sebîlin), vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun).
TEVBE-91 Ayeti Türkçe Meali: Allah ve O’nun Resûl’ü için nasihat (öğüt) verdikleri (sadık kaldıkları) taktirde zayıf ve güçsüz olanların ve hasta olanların ve infâk edecek (verecek) bir şey bulamayanların da üzerinde bir günah yoktur. Muhsinlerin üzerine (aleyhlerinde) bir yol yoktur. Ve Allah; Gafur’dur (mağfiret eden), Rahîm’dir (rahmet nuru gönderendir).
1. | leyse | : değildir, yoktur |
2. | alâ ed duafâi | : zayıflar, kuvvetsizler, güçsüzler üzerine |
3. | ve lâ | : ve yoktur |
4. | alâ el merdâ | : hastaların üzerine |
5. | ve lâ alâ | : ve yoktur üzerine |
6. | ellezîne lâ yecidûne | : bulamayan kimseler |
7. | mâ yunfikûne | : infâk edecek, verecek şey |
8. | haracun | : zorluk, günah |
9. | izâ nasahû | : nasihat edip, öğüt vererek sadık kaldıkları taktirde |
10. | li allâhi | : Allah için |
11. | ve resûli-hi | : ve onun resûlü |
12. | mâ alâ el muhsinîne | : muhsinler üzerine yoktur |
13. | min | : ...den, ...dan |
14. | sebîlin | : (aleyhlerinde) bir yol |
15. | vallâhu | : ve Allah |
16. | gafûrun | : mağfiret eden |
17. | rahîmun | : rahmet nuru gönderen |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.