12/YÛSUF-109
وَمَا أَرْسَلْنَا مِن قَبْلِكَ إِلاَّ رِجَالاً نُّوحِي إِلَيْهِم مِّنْ أَهْلِ الْقُرَى أَفَلَمْ يَسِيرُواْ فِي الأَرْضِ فَيَنظُرُواْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَدَارُ الآخِرَةِ خَيْرٌ لِّلَّذِينَ اتَّقَواْ أَفَلاَ تَعْقِلُونَ
YÛSUF-109 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Ve mâ erselnâ min kablike illâ ricâlen nûhî ileyhim min ehlil kurâ, e fe lem yesîrû fîl ardı fe yanzurû keyfe kâne âkıbetullezîne min kablihim, ve le dârul âhırati hayrun lillezînettekav, e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).
YÛSUF-109 Ayeti Türkçe Meali: Senden önce, kendilerine vahyettiğimiz şehirler halkının adamlarından başkasını göndermedik. Onlar yeryüzünde dolaşmazlar mı? Artık baksınlar! Onlardan öncekilerin akıbetleri (sonları) nasıl oldu?
Ve takva sahipleri için ahiret yurdu mutlaka daha hayırlıdır. Hâlâ akıl etmiyor musunuz?
1. | ve mâ erselnâ | : ve biz göndermedik |
2. | min kabli-ke | : senden önce |
3. | illâ | : ...den başka, ancak |
4. | ricâlen | : erkekler, adamlar |
5. | nûhî | : vahyederiz |
6. | ileyhim | : onlara |
7. | min ehli el kurâ | : şehirler halkından, beldeler halkından |
8. | e fe lem yesîrû | : dolaşmıyorlar mı, dolaşmazlar mı (dolaşmadılar mı) |
9. | fî el ardı | : yeryüzünde |
10. | fe yanzurû | : artık baksınlar |
11. | keyfe | : nasıl |
12. | kâne | : oldu |
13. | âkıbetu | : akıbet, sonuç |
14. | ellezîne min kabli-him | : onlardan önceki kimseler |
15. | ve le dâru el âhırati | : ve mutlaka ahiret yurdu |
16. | hayrun | : daha hayırlı |
17. | lillezînettekav (li ellezîne ittekav) | : takva sahibi olan kimseler için |
18. | e fe lâ ta'kılûne | : hâlâ akıl etmiyor musunuz |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.