39/ZUMER-22
أَفَمَن شَرَحَ اللَّهُ صَدْرَهُ لِلْإِسْلَامِ فَهُوَ عَلَى نُورٍ مِّن رَّبِّهِ فَوَيْلٌ لِّلْقَاسِيَةِ قُلُوبُهُم مِّن ذِكْرِ اللَّهِ أُوْلَئِكَ فِي ضَلَالٍ مُبِينٍ
ZUMER-22 Ayetinin Türkçe Okunuşu: E fe men şerahallâhu sadrahu lil islâmi fe huve alâ nûrin min rabbih(rabbihi), fe veylun lil kâsiyeti kulûbuhum min zikrillâh(zikrillâhi), ulâike fî dalâlin mubîn(mubînin).
ZUMER-22 Ayeti Türkçe Meali: Allah kimin göğsünü İslâm için (Allah’a teslim için) yarmışsa artık o, Rabbinden bir nur üzere olur, değil mi? Allah’ın zikrinden kalpleri kasiyet bağlayanların vay haline! İşte onlar, apaçık dalâlet içindedirler.
1. | e | : mı |
2. | fe | : böylece, o taktirde |
3. | men | : kim, kimse |
4. | şereha | : şerhetti, açtı, yardı |
5. | allâhu | : Allah |
6. | sadre-hu | : onun göğsü |
7. | li | : için, ... e |
8. | el islâmi | : İslâm (Allah'a) teslim |
9. | fe | : böylece, artık |
10. | huve | : o |
11. | alâ | : üzerinde |
12. | nûrin | : nur |
13. | min | : den |
14. | rabbi-hi | : onun Rabbi |
15. | fe | : böylece, artık, bundan dolayı |
16. | veylun | : yazıklar olsun, vay haline |
17. | li | : için, ... e |
18. | el kâsiyeti | : kasiyet, katılaşma |
19. | kulûbu-hum | : onların kalpleri |
20. | min | : den |
21. | zikrillâhi (zikri allâhi) | : Allah'ın zikri |
22. | ulaike | : işte onlar |
23. | fî | : de, içinde |
24. | dalâlin | : dalâlet |
25. | mubînin | : apaçık |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.