39/ZUMER-3
(39) ZUMER Suresi
Âyet - 3 Cüz - 1
|
1
2
3
4
5
6
|
أَلَا لِلَّهِ الدِّينُ الْخَالِصُ وَالَّذِينَ اتَّخَذُوا مِن دُونِهِ أَوْلِيَاء مَا نَعْبُدُهُمْ إِلَّا لِيُقَرِّبُونَا إِلَى اللَّهِ زُلْفَى إِنَّ اللَّهَ يَحْكُمُ بَيْنَهُمْ فِي مَا هُمْ فِيهِ يَخْتَلِفُونَ إِنَّ اللَّهَ لَا يَهْدِي مَنْ هُوَ كَاذِبٌ كَفَّارٌ
ZUMER-3 Ayetinin Türkçe Okunuşu: E lâ lillâhid dînul hâlis(hâlisu), vellezînettehazû min dûnihî evliyâ, mâ na’buduhum illâ li yukarribûnâ ilâllâhi zulfâ, innallâhe yahkumu beynehum fî mâ hum fîhi yahtelifûn(yahtelifûne), innallâhe lâ yehdî men huve kâzibun keffâr(keffârun).
ZUMER-3 Ayeti Türkçe Meali: Halis dîn, Allah içindir, öyle değil mi? Ve O’ndan (Allah’tan) başka dostlar edinenler: “Biz, onlara (putlara) sadece bizi Allah’a yakın bir makama yaklaştırmaları için tapıyoruz.” (dediler). Muhakkak ki Allah, hakkında ihtilâf ettikleri şey için onların aralarinda hüküm verir. Muhakkak ki Allah, yalanlayan ve inkar ederleri hidayete erdirmez.
1. | e lâ | : öyle değil mi |
2. | li allâhi | : Allah'a ait, Allah için |
3. | ed dînu | : dîn |
4. | el hâlisu | : halis, has, özel |
5. | ve ellezîne | : ve o kimseler, onlar |
6. | ittehazû | : edindiler |
7. | min | : den |
8. | dûni-hi | : ondan başka, onun dışında |
9. | evliyâe | : velîler, dostlar |
10. | mâ na'budu-hum | : onlara tapmıyoruz, kulluk etmiyoruz |
11. | illâ | : den başka, sadece |
12. | li yukarribûnâ | : bizi yaklaştırmaları için |
13. | ilâllâhi (ilâ allâhi) | : Allah'a |
14. | zulfâ | : derece, makam, yakınlık |
15. | inne allâhe | : muhakkak Allah |
16. | yahkumu | : hükmeder |
17. | beyne-hum | : onların arasında |
18. | fî | : içinde, de |
19. | mâ | : şey |
20. | hum | : onlar |
21. | fîhi | : onda, onun hakkında |
22. | yahtelifûne | : ihtilâf ediyorlar |
23. | inne allâhe | : muhakkak Allah |
24. | lâ yehdî | : hidayete erdirmez |
25. | men | : kim, kimse |
26. | huve | : o |
27. | kâzibun | : yalancı |
28. | keffârun | : çok inkârcı, inkâr edenler |
* Ayet Kelime sözlüğü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiştir.